0

Nüfus Cüzdanında Sahtecilik Hakkında

YARGITAY 13.CD, E.2017/170 K.2017/1199 T.14.2.2017

ÖZET: Nüfus cüzdanının zorunlu unsurlarının eksik bırakıldığı değişikliklerde belgede sahtecilik hükümleri uygulanmaz.

DAVA VE KARAR: 

1-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik;

Her ne kadar 09.02.2016 tarihli ekspertiz raporunda, suça konu nüfus cüzdanındaki fotoğrafın belgeye sonradan tahrifen yapıştırıldığı ve aldatıcı niteliğinin olduğu belirtilmiş ve mahkemece bu durum kabul edilmiş ise de; anılan raporda belirtildiği üzere (nüfus cüzdanlarında bulunması zorunlu olan) soğuk mühür izinin belgenin ön yüzü ile fotoğrafın ön ve arka yüzünde bulunmadığı, fotoğrafın kenar kesimlerinin düzensiz olduğu, fotoğraf altındaki belge sathında farklı nitelikte kenar izinin bulunduğu, yine 26.12.2015 tarihli yakalama tutanağı içeriğine göre sanığın yakalandığı anda kolluk kuvvetlerine gösterdiği kimlik üzerindeki fotoğraftan şüphe duyulduğunun belirtildiği anlaşılmakla, suça konu belgenin aldatıcı niteliği bulunmadığı ve hukuki sonuç doğurmayacağı, bu nedenle TCK'nın 204/1. maddesi kapsamında resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı gözetilmeden sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

2-Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan hükme yönelik;

a-TCK'nın 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması, TCK'nın 267/1. maddesinde tanımlanan “iftira” suçunun oluşması için ise, yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunmak suretiyle işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi gerekir. Somut olayda; yakalama tutanağı içeriğine göre, sanığın yakalandığı anda, kendisini ... ... olarak tanıtıp suça konu kimlik belgesini ibraz ettiği, kimlik üzerindeki fotoğraftan şüphe duyulması üzerine sanığın gerçek kimliğinin (parmak izi raporu alınmasından önce) bizzat kendi beyanı ile ortaya çıktığı ve tutanağın gerçek kimlik bilgilerine göre düzenlendiğinin anlaşılması karşısında; henüz herhangi bir suç isnadının bulunmaması nedeniyle, TCK'nın 267/1. maddesi kapsamında iftira suçunun yasal unsurları oluşmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

b-Kabule göre de; sanığın, mağdur hakkında adli soruşturma başlamadan önce iftirasından dönmesi sebebiyle, hakkında verilecek cezada TCK'nın 269/1. maddesine göre indirim yapılması gerekirken, yazılı şekilde 269/2. maddesine göre indirim yapılması,

 SONUÇ: Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, hırsızlık suçu yönünden, sanığın tutuklu kaldığı süre; resmi belgede sahtecilik ile başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından ise bozma nedenleri göz önüne alınarak; hırsızlık, resmi belgede sahtecilik ile başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü değil ise derhal salıverilmesi için ... Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasına, 14.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Bu Bilgi Yararlı Oldu mu?
Anket Sonuçları
Kapat