0

Adi Ortaklığın Taraf Ehliyeti Hakkında

YARGITAY 10.HD, E.2016/11437 K.2017/74 T.16.1.2017

ÖZET: Davanın adi ortaklığa açılması halinde ortaklığı oluşturanların ayrı vekillerle temsil edilmesi ve ayrı cevap dilekçesi vermeleri halinde taraf teşkili sağlanmış olur.

DAVA VE KARAR:  Öte yandan, taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneğidir. Taraf ehliyeti, Medeni Hukuktaki medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyetinin Medeni Usul hukukunda büründüğü şekildir. Kimlerin taraf ehliyetine sahip bulunduğu Medeni Kanuna göre belirlenir (HMK m.50, TMK m.8 ve m.48). Buna göre, medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti bulunan her gerçek (TMK m.8) ve tüzel (TMK m.48) kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. Bu çerçevede, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124/4'üncü maddesindeki; dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde hakimin karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceğini düzenlemiştir.

Adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından, adi ortaklık sözleşmesi, yeni bir hukuki varlığa vücut vermez, meydana gelen topluluğun bir bütün olarak medeni hakları kullanma yeteneği yoktur. Ortaklık dava ve taraf ehliyetine sahip olmadığı gibi, ona karşı da, dava açılamaz. Ortaklığı ilgilendiren haklar ve borçlar bakımından bütün ortakların birlikte davacı ve davalı olarak katılmaları gerekir.

Eldeki dosyada, davalı işverenin bir adi ortaklık olduğu ve davanın da ...İnşaat-.. İnşaat AŞ Ortaklığı şeklinde yani adi ortaklığa açıldığı ancak yargılama sırasında adi ortaklığı oluşturan işverenlerin ayrı vekillerle temsil olunarak ayrı ayrı cevap dilekçesi sundukları ve taraf teşkilinin bu haliyle sağlanmış olduğu anlaşılmaktadır.

Mahkemenin, taraf teşkilinin sağlanmış bulunmasına göre işin esasına girerek bir karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu adi ortaklığın taraf sıfatı bulunmadığından davanın reddine dair verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Bu Bilgi Yararlı Oldu mu?
Anket Sonuçları
Kapat