0

Sınırlı Ayni Hakların Hukuki Niteliği

Eşya; üzerinde hakimiyet sağlanabilecek, ekonomik bir ölçülebilirliği olan, kişi ve hayvanlar dışındaki cismani varlıklardır. Eşya üzerinde kurulan hakimiyetin doğrudanlığı kendini "Ayni Haklar" olarak yansıtır.

Ayni haklar; eşya üzerinde doğrudan doğruya hakimiyet kurmamızı sağlayan hakların tümüdür. Ayni hak aynı zamanda herkese karşı ileri sürülebilme özelliği taşır, kısacası nisbi değil mutlak hak niteliğindedir. Herkese karşı ileri sürülebilme özelliğiyse eşya üzerinde doğrudan doğruya sağlanan hakimiyetin bir sonucu olmasıyla ilgilidir.

Ayni hakları kendi içinde sınıflandırdığımızda sağladığı yetkiye göre; "Mülkiyet Hakkı" ve "Sınırlı Ayni Haklar" olarak ikili bir ayrıma varırız. İşte bugünkü incelememiz "Sınırlı Ayni Haklar" alanında yoğunlaşacaktır.

Sınırlı ayni hakların varlığını açıklayan ve ilk esintilerini Roma Hukukunda gösteren görüşe göre; sınırlı ayni haklar, mülkiyetin hak sahibine verdiği yetkilerin bir kısmının bağımsızlaştırılması suretiyle kendine yer edinir ve bu bağımsızlaştırılan yetkileri bünyesinde toplar. Dolayısıyla buradan anladığımız kadarıyla sınırı ayni haklar, mülkiyet üzerinde öyle ya da böyle bağımsız bir sınırlama yaparak malikin mülkiyetten doğan yetkilerinin bir kısmını içinde barındırır.

Bağımsızlık görüşünün sonucu olarak karşımıza çıkan en önemli husus, aynı eşya üzerinde aynı anda aynı içerikte ve birden çok sayıda sınırlı ayni hakkın kurulabilmesi imkanıdır. Böylece aynı eşya üzerinde aynı içerikteki sınırlı ayni hakların kullanımı bakımından bir uyuşmazlık doğduğunda sorunu çözmemizi sağlayacak kavram ise "Sınırlı Ayni Haklarda Sıra" kavramıdır.

Yukarıda yaptığımız incelemeler gösteriyor ki sınırlı ayni haklar, malik olmanın verdiği yetkilerin bir kısmını da olsa bünyesinde barındırır ve aynı zamanda mülkiyet üzerinde bir nevi baskı unsurudur. Eşya üzerinde en geniş hakimiyetin sahibi ve buna bağlı olarak kendisine bahşedilen tüm yetkilerin de sahibi olan malik, kimi zaman serbest iradesiyle kimi zamansa kanuni bir zorunluluk veya mahkeme kararı gereği sınırlı ayni hakların kurulmasına razı gelebilir. 

Gözümüzde bir canlandırma yapmak istersek mülkiyet hakkını esnek bir top olarak, sınırlı ayni haklarıysa esnek topun kapladığı hacmin azalmasına sebep olan dış etkenler olarak kabul edebiliriz. Bu somutlamada sınırlı ayni hak ne kadar baskı yaparsa yapsın mülkiyet hakkının özüne zarar veremeyecektir ancak onun eskisi kadar rahat olmasına da izin vermeyecektir. Sona erme zamanındaysa dış etkenler tamamen ortadan kalkacağından esnek top yani mülkiyet hakkı eski haline dönecek ve sınırlı ayni hakların kurulması yoluyla bağımsızlaşan yetkileri kendi bünyesine alarak bundan sonraki yaşantısına sağlıklı şekilde devam edecektir. Bu görüşe "Yükleme Görüşü" denir ve karşıt özellik taşıyan "Bölünme Görüşü"ne oranla sınırlı ayni hakları anlamamızı çok daha kolaylaştırır.

Sınırlı ayni hakların mülkiyet hakkına yaptığı etkiyi görmemizin ardından son olarak, mülkiyet karşısındaki durumlarını incelemek gerekirse; bizi sonuca götüren kavramın "bağımsızlık" olduğunu görüyoruz. Sınırlı ayni hak, doğumunu sağlayan mülkiyet hakkından bağımsız bir varlığa sahiptir ve bu yönüyle mülkiyet hakkının devredilmesi veya sona ermesi halinde bile haklar alanında varlığını devam ettirecektir. Bu yüzden doğumundan sonra sahneye çıkan sınırlı ayni haklar, hayatta kalmak için başka bir faaliyete gereksinim duymazlar ve kanunla, sözleşmeyle sınırları çizilmiş bir borç ilişkisinin sürekli olarak tarafı haline gelirler.

Sınırlı ayni hakların, sona ermeleri halinde de ısrarla altını çizdiğimiz üzere mülkiyet hakkından bağımsızlaşarak sınırlı ayni hakkların içeriğini oluşturan yetkiler, tekrar mülkiyet hakkının bünyesine geri dönerler.

                                                                                                            Tümay DÖNMEZ



Bu Bilgi Yararlı Oldu mu?
Anket Sonuçları
Kapat