0

Yöneticinin Seçilmesi Hakkında

YARGITAY 18.HD, E.2014/12417 K.2015/827 T.20.1.2015

ÖZET: Bağımsız bölümlerin tek maliki olması halinde yönetici de kanunen aynı kişi olur.

DAVA VE KARAR: Davacı dava dilekçesinde, davalının yöneticilik yaptığı dönemde zimmetinde kalan 24.915 TL nin yasal faiz ve masraflarıyla tahsilini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dava konusu taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti kurulmuş olup 45 bağımsız bölümden oluştuğu, tüm bağımsız bölümlerin maliklerinin ... Vakfı olduğu, anataşınmazdaki bağımsız bölüm kiracıları toplanarak kendilerine davalı ...'u yönetici seçtikleri, adı geçenin 11.09.2011 - 24.08.2012 tarihleri arasında yöneticilik yaptığı anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Yasasının 27.maddesine göre anagayrimenkul kat malikleri kurulunca yönetilir ve yönetim tarzı, kanunların emredici hükümleri saklı kalmak şartıyla bu kurul tarafından kararlaştırılır. Aynı Yasanın 29.maddesinde toplantı zamanı, 30.maddesinde toplantı yeter sayısı, 31.maddesinde kat maliklerinin oya katılma usulleri, 32.maddesinde kat malikleri kurulunda alınan kararların niteliği, 33.maddesinde bu kararlara karşı kat malikinin iptal davası açma hakkı ve koşulları, 34.maddesinde yöneticinin kat malikleri tarafından nasıl atanacağı ile anagayrimenkulün bütün bölümleri bir kişinin mülkiyetinde ise malikin kanunen yönetici durumunda olacağı, 35, 36 ve 37.maddelerinde yöneticinin görevleri, 38 ve 39.maddelerinde yöneticinin sorumluluğu, 40.maddesinde yöneticinin hakları ve 41. maddesinde de yönetimin denetlenmesine ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Görüleceği üzere Kat Mülkiyeti Yasası hükümleri çerçevesinde yönetici ancak kat malikleri kurulunca seçilebilir ve malik tekse yönetici kendisidir. Somut olayda anataşınmazın bütün bağımsız bölümleri davacıya ait olduğundan yönetici yasa gereği davacı olup yönetim işlerini yapmak üzere bir vekil atayabilir. Bu durumda Kat Mülkiyeti Yasasının yukarıda açıklanan düzenlemelerine aykırı olarak kiracılar tarafından yönetici seçilmesi ve tek malik davacının kiracıları tarafından seçilen yöneticiye itirazının olmaması bu yöneticinin Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine göre seçilmiş bir yönetici olduğunun kabulü için yeterli değildir. Sorumluluğu da salt anataşınmazda kat mülkiyetinin kurulu olması nedeniyle Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerine göre belirlenemez.

Anılan Yasanın Ek 1.maddesinde bu kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlığın sulh hukuk mahkemelerinde çözümleneceği hükme bağlanmış olup bu yasa kapsamı dışında kalan bu yasa ile düzenlenmemiş hususlarda çıkacak uyuşmazlıklar anataşınmazda kat mülkiyeti kurulu olsa dahi genel hükümlere tabi olup görevli mahkeme de buna göre belirlenmelidir. Buna göre anataşınmazda kat malikleri tarafından yukarıda açıklanan yasa maddelerine uygun olarak seçilmiş bir yönetici bulunmadığı, davacının anataşınmazın tek maliki, davalının da yönetici değil davacının vekili sıfatıyla hareket eden kişi olduğu dikkate alındığında sorumluluğunun da anılan yasanın 38.maddesine göre değil genel hükümlere göre belirlenmesi gerekir.

Hukuki uyuşmazlıklarda asliye mahkemesinin görevi asıl, sulh mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye mahkemesinde görülür. Bu durumda mahkemece; davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.01.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI: Dava, yöneticinin zimmetinde kalan paranın faiz ve masraflarla birlikte tahsili istemine ilişkindir. Davacı taşınmaz maliki, davalı ise eski yöneticidir. Davalı eski yöneticinin anataşınmazın tamamının maliki olan ... Vakfına ait bağımsız bölümlerde kiracı olarak oturanlar tarafından

seçildiği, alınan kararın da iptal edilmediği, anataşınmazda da kat mülkiyetinin kurulu olduğu anlaşılmaktadır.

Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 27.maddesine göre; anataşınmaz, kat malikleri kurulunca yönetilir ve yönetim tarzı, kanunların emredici hükümleri saklı kalmak şartıyla, bu kurul tarafından kararlaştırılır. Aynı Kanunun 34.maddesine göre de kat malikleri, anagayrimenkulün yönetimini kendi aralarından veya dışarıdan seçecekleri bir kimseye veya üç kişilik bir kurula verebilir. Anagayrimenkulün bütün bölümleri bir kişinin mülkiyetinde ise, malik kanunen yönetici durumundadır.

Ancak Kanunda, kanunen yönetici olan anataşınmazın malikinin yönetici tayin edemeyeceği doğrultusunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Aksine Kanunun 38.maddesinde de yöneticinin aynen bir vekil gibi sorumlu olacağı belirtilmiştir.

Somut olayda, anataşınmazın tamamının malikinin kiracıları tarafından bir yönetici atanmış, malik de buna Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 33.maddesinde öngörülen sürede bir iptal davası açmayarak rıza göstermiş, yönetici tarafından anataşınmaz yönetilmiştir. Anataşınmaz'da kat mülkiyeti kurulu bulunduğuna göre, yöneticinin sorumluluğu Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre belirlenmelidir. Kat Mülkiyeti Kanunu'nun Ek 1.maddesine göre, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemesince çözümlenecektir. Davanın dayanağı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 38.maddesine göre yöneticinin sorumluluğu olduğuna göre, mahkemece işin esasının incelenmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, sulh hukuk mahkemesinin görevli olmadığına ilişkin bozma düşüncesine katılmıyoruz.

Dava, yöneticinin zimmetinde kalan paranın faiz ve masraflarla birlikte tahsili istemine ilişkindir. Davacı taşınmaz maliki, davalı ise eski yöneticidir. Davalı eski yöneticinin anataşınmazın tamamının maliki olan ... Vakfına ait bağımsız bölümlerde kiracı olarak oturanlar tarafından

seçildiği, alınan kararın da iptal edilmediği, anataşınmazda da kat mülkiyetinin kurulu olduğu anlaşılmaktadır.

Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 27.maddesine göre; anataşınmaz, kat malikleri kurulunca yönetilir ve yönetim tarzı, kanunların emredici hükümleri saklı kalmak şartıyla, bu kurul tarafından kararlaştırılır. Aynı Kanunun 34.maddesine göre de kat malikleri, anagayrimenkulün yönetimini kendi aralarından veya dışarıdan seçecekleri bir kimseye veya üç kişilik bir kurula verebilir. Anagayrimenkulün bütün bölümleri bir kişinin mülkiyetinde ise, malik kanunen yönetici durumundadır.

Ancak Kanunda, kanunen yönetici olan anataşınmazın malikinin yönetici tayin edemeyeceği doğrultusunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Aksine Kanunun 38.maddesinde de yöneticinin aynen bir vekil gibi sorumlu olacağı belirtilmiştir.

Somut olayda, anataşınmazın tamamının malikinin kiracıları tarafından bir yönetici atanmış, malik de buna Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 33.maddesinde öngörülen sürede bir iptal davası açmayarak rıza göstermiş, yönetici tarafından anataşınmaz yönetilmiştir. Anataşınmaz'da kat mülkiyeti kurulu bulunduğuna göre, yöneticinin sorumluluğu Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre belirlenmelidir. Kat Mülkiyeti Kanunu'nun Ek 1.maddesine göre, bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemesince çözümlenecektir. Davanın dayanağı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 38.maddesine göre yöneticinin sorumluluğu olduğuna göre, mahkemece işin esasının incelenmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, sulh hukuk mahkemesinin görevli olmadığına ilişkin bozma düşüncesine katılmıyoruz.



Bu Bilgi Yararlı Oldu mu?
Anket Sonuçları
Kapat