0

Sözleşmenin Müzakeresi Hakkında

YARGITAY 13.HD, E.2015/33599 K.2017/11296 T.20.11.2017

ÖZET: Kredi borçlusu sözleşmenin her sayfasını ayrı ayrı imzalamışsa müzakere şartının gerçekleştiği kabul edilir.

DAVA VE KARAR: Davacı, davalı bankadan aldığı maaşına, kullandığı kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle bloke konulmak suretiyle yapılan kesintilerin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı banka ise kredi sözleşmesi imzalanırken davacının çekmiş olduğu kredi nedeniyle kesinti yapılabileceğine ilişkin muvafakat verdiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece taraflar arasında imzalanan bireysel kredi sözleşmesinin 6. maddesindeki hesaptan tahsilat yetkisi ve 11. maddesindeki rehin, takas, mahsup ve hapis hakkına ilişkin düzenlemelerin 6502 sayılı kanunun 5. maddesi gereğince haksız şart olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan bireysel kredi sözleşmesi ile davacının davalı bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak sözleşmenin 11. maddesi ile banka nezdinde bulunan tüm alacakları, mevduat ve bloke hesapları üzerinde rehin, hapis, mahsup ve takas etme yetkisini davalı bankaya verdiği açıktır. Banka bu yetkiyi davacının borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemediği takdirde kullanacaktır. Davacının bankadan aldığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemesi gerekir. Ödememesi halinde kredi borcunun teminatı olarak bankaya sözleşmenin 11. maddesi gereğince yetki vermesinin haksız şart olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Zira davacı sözleşmenin her sayfasını ayrı ayrı imzalamış olup serbest iradesi ile sözleşme şartlarına uygun olarak kredi borcu taksitlerinin bankadan aldığı maaştan ödenmesi için otomatik ödeme talimatı verdiğine göre artık sözleşmenin söz konusu hükmünün müzakere edilerek kararlaştırılmadığı söylenemez. Aksinin kabulü halinde; kredi isteyen kişinin mali durumu ve maaş gelirine göre borcunun ödenebileceği güvencesiyle kredi veren bankanın alacağının imkansızlaşması, kötüniyetli bir kredi borçlusunun borcunu hiç ödememesi gibi bir sonuç doğacaktır. Ayrıca davacının 06.05.2014 tarihinde davalı bankaya bu tarihli kredinin maaş hesabından tarafına ihbarda bulunulmaksızın virman yapılarak tahsil edilmesine yönelik imzalı talimatının bulunduğu görülmektedir. Davacının virman talimatı da verip kesinti yapıldıktan sonra ödenen kredi bedellerinin iadesini doğuracak şekilde bir hakkın kullanılması iyiniyet kurallarıyla bağdaşmaz (TMK m.2). Toplanan deliller itibariyle verilen karar hatalıdır. Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davalı bankadan kredi alabilmek için davacının serbest iradesi ile kabul edip onayladığı söz konusu sözleşme hükmünün haksız şart olarak nitelendirilip yanlış değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi. 



Bu Bilgi Yararlı Oldu mu?
Anket Sonuçları
Kapat