0

Şüphe Feshinin İspatlanması Hakkında

YARGITAY 22.HD, E.2013/1957 K.2013/3362 T.19.2.2013

ÖZET: İşçinin şüphe konusu olay ile ilgili çelişkili ifadeleri şüphenin işveren açısından ispatı için yeterlidir.

DAVA VE KARAR: İşçinin bir suç işlediğinden veya sözleşmeye aykırı davranışta bulunduğundan şüphe ediliyor ve bu yüzden taraflar arasında iş ilişkisinin devamı için gerekli olan güvenin yıkılması veya ağır zedelenmesi nedeniyle iş sözleşmesi feshedilmişse, şüphe feshinden bahsedilir. Bu fesih türünde, işverenin işçisine karşı duyduğu şüphe, aralarındaki güven ilişkisinin zedelenmesine yol açmaktadır. İşverenden katlanması beklenemeyecek bir şüpheden dolayı, işçinin iş ilişkisinin devamı için gerekli olan uygunluk ortadan kalktığından, güven ilişkisinin sarsılmasına yol açan şüphe, işçinin kişiliğinde bulunan bir sebeptir. Ciddi, önemli ve somut olayların haklı kıldığı şüphe, güven potansiyeline sahip olmaksızın ifa edilemeyecek iş için işçinin uygunluğunu ortadan kaldırdığından, şüphe feshi, işçinin yeterliliğine ilişkin fesih türü olarak gündeme gelecektir. Şüphe feshinin geçerli olabilmesi için, iş ilişkisinin devamı için gerekli olan güveni yıkmaya elverişli, objektif olay ve vakıalara dayanan güçlü bir şüphe mevcut olmalı ve ayrıca işveren, somut olayın aydınlatılması için kendisinden beklenebilecek bütün çabaları göstermelidir. Bu sebeple, işveren, şüpheyi doğuran etmenlerle ile ilgili olarak işçiyi dinlemeli, savunmasını almalıdır.

Somut olayda, davalıya ait işyerinde idari ve mali işler yöneticisi olarak çalışan davacı işçi, kendisiyle aynı birimde şef olarak görevli yakın akrabasının işyerine sunduğu istifa dilekçesinin kaybolmasından sorumlu tutularak, iş sözleşmesi geçerli neden iddiasıyla feshedilmiştir. İşverence, davacının yeğeninin istifa dilekçesi sunarak işten ayrıldığı, bir müddet sonra işçilik hak ve alacaklarının tahsili istemiyle dava açtığı, dava dosyasına sunulmak üzere istifa dilekçesinin arandığında, dosyasında bulunmadığının farkedildiği ileri sürülmüştür. Davacı, işyeri iç yazışmasında, her işlemi hatırlamasının mümkün olmadığını, savunmasında ise kendisine verilen sorumlulukları yerine getirdiğini, konu hakkında yetkisi bulunmadığını bildirmiştir. Davalı tarafça dosyaya sunulan bir kısım işyeri kayıtlarından, davacının personel ilişik kesme işlemlerini yürüttüğü, ibraname, feragatname, çalışma belgesi ve bordrolarda parafının yer aldığı anlaşılmaktadır. Dinlenen davalı tanıkları, bahsi geçen dilekçenin kaybolması ile ilgili davacıyla yapılan sözlü görüşmede dilekçeyi hatırladığını beyan etmesine rağmen, durumun yazılı şekilde tutanağa bağlanmak istendiğinde, olaydan haberdar olmadığını, hatırlamadığını söyleyerek kendisinin bu işe bulaştırılmamasını istediğini beyan etmişlerdir. Davacının kaybolan dilekçenin araştırılması esnasında, sözlü beyanında dilekçenin varlığını kabul etmesi, yazılı beyanı alınmak istendiğinde ise hatırlamadığını bildirmesi nazara alındığında, bahsi geçen dilekçenin kaybolması olayıyla ilgili işverende, davacıya karşı haklı ve katlanılması beklenemeyecek bir şüphenin oluştuğu, bu şüphenin işveren ve işçi arasındaki güven ilişkisinin zedelenmesine yol açtığı, şüphe feshi koşullarının oluştuğundan, feshin geçerli nedene dayandığı anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: 1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2-Davanın REDDİNE,

3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 24,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 18,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 5,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 140,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,

5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine,

7-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 19.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

 



Bu Bilgi Yararlı Oldu mu?
Anket Sonuçları
Kapat